30 Aralık 2012 Pazar

"GINGER BREAD HOUSE" BİR YILBAŞI KLASİĞİ


Hansel ve Gretel masalındaki hınzır cadıya rağmen pastadan evi bana çıka yemek eminim benim çocukluğumdaki gibi bütün çocukların hayallerini süslemiştir.



2013 yılında hayal dünyanızda pastalar hiç eksik olmasın! 
Tatlı cadılar zaten her daim varlar J))


29 Aralık 2012 Cumartesi

Kurabiyelerim gibi tatlı, masal gibi bir yıl diliyorum!


2012 yılı da bitti. Yeni bir yıla başlamanın tatlı umudu ve heyecanı ile biten her yılın sonunda yaşanan buruk bir hüzün hep yan yana olmuştur. 


2013 yılında da insanlar savaşlarda acılar yaşayacak, aşık olacak, seyahat edecek, kimi yaşlandığını düşünürken kimi de yeni doğan bebeğine ninniler söyleyecek. Ama en önemlisi yaşam sevincinizin umudunuzun, yaşama azminizin hiç bitmemesi...




                                   
                               

Güvendiğiniz, size mutluluk veren, yola birlikte çıkacağınız ve karşılıklı kahve içeceğiniz dostlarınız yanı başınızdan hiç eksik olmasın !



15 Aralık 2012 Cumartesi

Bu dünyaya Tuna bebek geldi !


Ben de büyük hala oldum.
Kavgasız, savaşsız, güneşli, temiz, pırıl pırıl... Kısacası daha yaşanılası bir dünyada parmacıkların minicik olsa da hayallerin hep kocaman olsun!!

Hoş geldin sefa geldin...



 


...
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır.
ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana...

Ataol BEHRAMOĞLU





2 Aralık 2012 Pazar

4 Aralık Dünya Madenciler Günü Kutlu Olsun!


Kömür

Yine bir Kömür
kütürdedi sobada
kayıp bir madencinin
kalbi rastgeldi
atıverdi sıcak odada

Sunay AKIN
 

Bu kez kurabiyelerim madenciler için. Emeği onuru olan madencilerin 
Madenciler Bayramı Kutlu olsun!

5 Ekim 2012 Cuma

Dünyanın Bütün Çiçekleri Hep Yanında Olsun !

Ağustos 1899 da Buenos Aires'de doğan Latin Amerikalı yazar, hayalideki meslek olan Arjantin Ulusal Kütüphanesi Müdürlüğü'ne getirildiği dönemde kalıtsal bir hastalıktan gözlerini kaybeder. Umberto Eco; ünlü romanı "Gülün Adı'nda efsane karakter kör kütüphaneciyi oluştururken kendisinden esinlenmiştir.

Kütüphane müdürü Jorge Luis Borges yaşamı ancak 85 yaşında ve ölümünden iki yıl önce keşfettiğini, kaleme aldığı "Anlar" adlı şiirinde itiraf etmektedir.

"Eğer yeniden başlayabilseydim,
ikbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer."
...
Çok az şeyi 
ciddiyetle yapardım.
Temizlik sorun bile olmazdı asla."
Pelin tam bugün 20 yaşında!!
Bende pastamla tamda bu mesajı vermeye çalıştım. (Temizlik konusu hariç :)))


Doğum günün kutlu olsun!!

31 Ağustos 2012 Cuma

Denizi Özleyenler İçin


"Denizi Özleyenler İçin"

Hatırlarım ilk görüşümü dünyayı
Bir Midye kabuğunun aralığından;
Suların yeşili göklerin mavisi,
Lapinaların en harelisi...
Hala tuzlu akar kanım
İstiridyenin kestiği yerden.

Orhan Veli Kanık



Deniz kızları boğulma tehlikesi geçiren denizcileri kurtaran iyi kalpli efsane deniz canlıları olarak tanımlanır. Yunan mitolojisinde ise bir adada yaşayan ve şarkı söyleyerek denizcileri çağıran "sirenler" olarak karşımıza çıkarlar.

Defne'de bir deniz kızı :) Onun dünyayı ilk görüşünün, bizlerinde onu ilk görüşümüzün üzerinden 14 yıl geçti. Bu yıl liseye başlıyor.  Pastam bu çalışkan su perisine mezuniyet armağanım.


28 Ağustos 2012 Salı

GÖNLÜM BAHAR BAHÇE


Aslında bu pastayı yapalı epey zaman oldu. Geçen yaz Başak'ın Erasmus programıyla İrlanda'ya gidişinde bütün kızlar toplanıp ona güle güle partisi yaptık.



Önündeki tüm yollar böyle bahar bahçe olsun.


27 Ağustos 2012 Pazartesi

Şanslı kuralar !!


Daha dün üniversite sınavına hazırlanıyordu. Bugün kura çekmeye hazır doktor adayı...





İyiki doğdun Betüş!!

26 Ağustos 2012 Pazar

Nişan kurabiyeleri sözüm olsun !


Mehmet, çok sevdiğim öğretmen arkadaşımın oğlu. Bugün birbuçuk yaşında.
Arşivimi karıştırırken dünyaya ayak bastığında yaptığım bebek kurabiyelerini buldum.



Sevdikleriyle uzun yıllar sağlıklı ve mutlu yaşasın... 
Nişan kurabiyeleri sözüm olsun :))


6 Ağustos 2012 Pazartesi

"MERHABA CAFE" Adrasan'ın Sevimli Sıcak Kek Mekanı !!




Canımız bir akşamüstü sıcak kahve ve elmalı kek istediğinde keşfettik "Merhaba Cafe"yi. Kapısında mercanköşk, Adrasan'ın belkide tek kek - pasta bahçesi. Aynı zamanda yemek ve içecek mekanı..Ayrıca öğleyin birkaç çeşitte olsa sıcak ev yemekleri bulabilirsiniz. 

Sevimli, tertemiz, sıcacık ve içten bir aile işletmesi "Merhaba Cafe". Sahipleri Anja ve eşi... 



Bir akşam Anja'nın elmalı keki ile cheese kekinin tadına bakmadan geçmeyin derim. Biz elmalı kekin erikli versiyonuna tesadüf ettik. Eriğin bu kadar yakışacağını tahmin edemezsiniz. Cheese kek biraz farklı ama inanın yediklerimizden daha hafif bir tarzda yapılmış. 

Tarifini ve lezzet sırrını sormadım.:))






GEZİLERİM - ADRASAN


Bu yaz; tarihteki ilk demokratik birlik olan Antik Likya'nın sessiz ve eşsiz kumsalı Adrasan'daydım. Yeşille berrak maviyi, yamaç paraşütçüleri ile yelkenlileri yan yana görebileceğiniz sakin belde.

Kısacası tatil bölgelerinin ruhsuz beton yığını lüks otellerinden ve gürültülü gece eğlencelerinden hoşlananlar buraya gelmesin !



Üç yanı çam ormanları ile çevrili eşsiz doğası, nar ve portakal bahçelerinin içerisine serpiştirilmiş küçük otelcik ve aile pansiyonlarından "Koreli Otel"de konakladık. Sahipleri bir Kore gazisinin çocukları...




Hani bazı şeyler anlatılmaz denir ya, tatilinde sessizlik ve huzur isteyenlere henüz bozulmayı başaramamış Adrasan'ı şiddetle tavsiye ederim. Birde ateş böceklerini özleyenlere...


17 Haziran 2012 Pazar

Babanın erdemleri çocukların servetidir. 'Anatole France'


BEN HAYATTA EN ÇOK BABAMI SEVDİM

Ben hayatta en çok babamı sevdim.
Karaçalılar gibi yerden bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin,
O çapkın babamı ben öyle sevdim.


Bilmezdi ki oturduğumuz semti,
Geldi mi de gidici -hep, heep acele işi-
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi.
Atlastan bakardım nereye gitti,
Öyle öyle ezber ettim gurbeti.

Sevinçten uçardım hasta oldum mu,
Kırkı geçerse ateş, çağırırlar İstanbul'a
Bi helallaşmak ister elbet, diğ'mi oğluyla!
Tifoyken başardım bu aşk oy'nunu,
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu.

En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin,
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, canevim,
Hayatta ben en çok babamı sevdim.

Can YÜCEL

  
TÜM BABALARIN VE BABA GİBİ HİSSEDENLERİN BABALAR GÜNÜ KUTLU OLSUN!

10 Haziran 2012 Pazar

Kitaplıklar Demokrasinin Kaleleridir.


"Kitaplıklar Demokrasinin Kaleleridir. Fin Atasözü"

İstatistik için verilere yeteri kadar işkence edersen sonunda itiraf eder derler. 

Bir araştırmaya göre; her yüz Japondan 14'ü, İngiliz ve Fransızdan 21'i düzenli kitap okuyor. Ülkemizde ise sadece bin kişide biri kitap okurken televizyon izleme oranı yüzde doksanbeş. Kısacası okuma karnemiz zayıf !!

İstatistik için mini etek gibidir denir. Görünen kısım çok güzeldir ama asıl önemli kısımları gizlemeyi başarır :))  Neden mi?

Bir diğer araştırmaya göre; ülkelerin kişi başına düşen milligelir ve satınalma gücü sıralamasında ülkemiz 9.800 USD ile 68. sırada. İhtiyaç maddeleri sıralamasında 235. sırada yeralan insanımız kitaba ancak yılda 45 cent ayırabiliyor. Nüfusun yüzde kırkının hayatı boyunca kütüphaneye gitmediği ülkemizde en çok basılan üç kitabın sırasıyla Keloğlan Masalları, Nasrettn Hoca Fıkraları ve Anonim Türk Masalları olması da ilginçtir.

Hülasa, zenginlik olmayınca gelişmişlikte olmuyor.

Gelelim asıl konumuza; Genç edebiyat öğretmeni öğretmenler odasında "Doğum günümde kimse bana kitap almayacakmı? diye alenen duyurur. Her bin kişiden birinin kitap okuduğu ülkemizde bir kişi, daha da önemlisi önceliği kitap olan bir kadın :)) kitap istemiş. Ben de doğum gününde kitabımı aldım, pastamı da yaptım.


 Havva, kitaplarınla beraber uzun, mutlu ve sağlıklı yaşa !! 





4 Haziran 2012 Pazartesi

Eyvah !.. kızım 20 yaşında


Kızlarının, başları hep öne eğik gezdiği ülkemizde babaları tarafından önemsenen, ciddiye alınan ve erkek kardeşleriyle eşit muamele gören kızlar, yaşamları boyunca dimdik gezerler. Buket UZUNER

20’li yaşlar içinde büyük olmakla çocuk olmanın didiştiği bir sokak kavgasıdır.

Oda kapısının bir şerit metre gibi işaretlenmesini müteakip tarih atılan her boy ölçmenin bir şenlik havasında geçtiği günlerden başlayıpda sonrasının dörtnala geçeceği bir ömür…

Birde işin anne tarafı var. Aslında hiç büyümeyeceğini bilmesine bilirsiniz. Lakin içinizde yine de inceden bir burukluk kırıntısı, tarifsiz bir hüzün…

Uçup gidiş hüznü !

 
 Yolun açık olsun kızım biz hep yanındayız !